2 Ocak 2018 Salı

Ankara'dan İlan Ettik ; Kadro Mücadelemiz Bitmedi !

DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu, Ankara Ulus Heykel'de kadro hakkı için basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Genel Başkanımız Remzi Çalışkan, Genel Sekreter Cafer Konca, Eğitim Daire Başkanı Mahmut Şengül, Araştırma Daire Başkanı Mehmet Güleryüz, DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün,  Ankara şubelerimizin başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda üyemiz katıldı. 
Genel Başkanımız Remzi Çalışkan yaptığı basın açıklamasında; “ KHK ile getirilen Kamu istihdamı KHK ile düzenlenemez dedik bugün ortaya çıkan tablo bizi haklı çıkardı.” dedi.

Yüzlerce belediye işçisinin katıldığı açıklamada konuşan Genel Başkanımız Remzi Çalışkan, Hükümetin düzenlemeyi yangından mal kaçırırcasına yaptığına vurgu yaparak, “Bu düzenleme ayrımcı ve eşitsizdir. Kabul etmiyoruz” dedi. Kadro mücadelesinin devam edeceğini söyledi. 


Genel Başkan Remzi Çalışkan şunları ifade etti; 

Taşeronluğu bitirdik herkese kadro verdik söylemini kuranlar yerel yönetimlerde taşeron şirketler ve belediye şirketlerinde çalışan 500 bin işçiyi kadro dışı bırakmışlardır.

Basın aracılığıyla şu soruyu soruyoruz: merkezi idarede taşeron şirketlerde çalışan işçiler kamu hizmetlerinde çalıştıkları için kadroya alınmışlarsa yerel yönetimlerde çalışan işçiler hangi nitelikte hizmetlerde çalışıyorlar ki kadro dışında bırakılıyorlar? Yerel yönetim hizmetleri kamu hizmeti değil midir?


Diğer yandan başkanları görevden alınan belediyelerden ve bu belediyelerdeki taşeron şirketlerden hukuksuz olarak işten çıkarılan ya da ihraç edilen işçiler için ayrımcılık ve eşitsizliğin derinleştiğini ifade etmek isteriz.  Daha birkaç gün önce Batman Belediyesi’nde taşeron şirkette işten çıkarılan 40 işçinin durumu ile birlikte daha önce haksız ve hukuksuz olarak işten çıkarılan binlerce işçiye ve ailelerine bu vahim tabloyu anlatmak Hükümet’e düşer. Anlatabilirler mi bilmiyoruz?

Merkezi idare ve yerel yönetimlerdeki sınav uygulaması eleme amaçlıdır ve keyfidir denilen açıklamada; 
Belli olmuştur ki sınav bir eleme aracıdır. Bu eleme hem merkezi düzeyde hem de yerel düzeyde işleyecektir vurgusu yapıldı. Açıklamanın devamında şunlar söylendi; 

Yaklaşık 1 milyon işçi yaklaşık 3 yıl Yüksek Hakem Kurulu’nun verdiğiyle yetinecektir. 
KHK düzenlemesi toplu sözleşme düzeniyle ilgili olarak alt işverenlerde uygulanmak üzere Yüksek Hakem Kurulu’nca bağıtlanan ve yürürlük süresi en son sona eren toplu sözleşmenin bitim tarihini serbest toplu sözleşmeye geçiş tarihi olarak vermektedir. 

Hükümet bu düzenleme ile belediye şirketlerini kontrol altına almak istiyor
Hükümet yerel yönetimlerdeki taşeron şirket işçilerini yerel yönetim şirketlerine mecbur kılmış ve bunu da kadro olarak süslemeye çalışmaktadır. Ama bununla birlikte aslında Türk Ticaret Kanunu’na tabi olarak faaliyet gösteren şirketler bütçe ve personel açısından Hükümet denetimine alınmaktadır. Bu düzenleme yerel yönetimleri zapturapt altına almayı amaçlamaktadır. Özellikle muhalif belediyeler bu düzenlemeyle kıskaç altına alınacaktır.
Şayet Hükümet yerel yönetim işçileri için yarattığı eşitsizliği ortadan kaldırmak istiyorsa ve bu düzenlemede ısrarlıysa bu şirketleri kamu şirketi statüsüne almak, 657 sayılı Yasaya bu şirketleri ilave etmek ve şirket işçilerini de bu yasa kapsamına almak zorundadır.
Yerel yönetim işçilerinin kadro hakları için mücadeleye devam edeceğiz
Çıkarılan KHK ile merkezi idarelerdeki taşeron işçiler sürekli işçi kadrosuna alınmışlar ancak yerel yönetimlerdeki taşeron işçiler kadro dışında kalmışlardır. Bugüne kadar yürüttüğümüz kadro mücadelesini eşitlik arayarak bundan sonra da sürdüreceğiz. Hiçbir hükümetin işçiler arasında ayrım yapmak ve işçilere eşitsiz davranmak hakkı yoktur.
Diğer yandan idarelere ve şirketlere geçişi yapılacak taşeron işçilerin özgür toplu sözleşme haklarının 3 yıl boyunca askıya alınması ve YHK’nın belirleyeceği ücretlere mahkum olması da kabul edilemez bir düzenlemedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder